Rekabet HukukuRekabet Kurulu’nun 2022-2-046 Dosya Sayılı ve 09.03.2023 Tarihli Karar İncelenmesi

Ekim 18, 20230

Rekabet Kurulu’nun 2022-2-046 dosya numaralı, 23-13/212-68 sayılı ve 09.03.2023 tarihli kararı kapsamında; Rekabet Kurumu tarafından resen incelenen somut olayda ilgili Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri San. ve Tic. AŞ’nin (“teşebbüs”) perakendecilerin fiyat artışlarında koordinasyonu sağlamak üzere topla-dağıt tipi kartele taraf olmak suretiyle Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiği şüphesiyle ön kanı oluşmuştur. Bu sebeple de Kanun’un 41. maddesi uyarınca soruşturma açılmasına karar verilmiştir.

4054 sayılı Kanun’un 4. maddesi, amacı veya etkisi rekabeti engelleme, sınırlama veya bozma olan teşebbüsler arası anlaşmalara, uyumlu eylemlere ve teşebbüs birliklerinin kararlarına yönelik bir yasaklama getirmektedir. Bir başka deyişle, teşebbüsler arasında rekabet karşıtı amaca veya etkiye sahip doğrudan veya dolaylı her türlü temas kesin olarak yasaklanmaktadır. Hükmün ikinci fıkrasında özellikle hangi örnek hallerin bu yasaklama kapsamında yer aldığı düzenlenmekte ve “mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesi” bu hallerden biri olarak sayılmaktadır.

Atipik kartel türlerinden biri olarak nitelendirilen topla-dağıt karteli, merkez (hub) konumundaki teşebbüs aracılığıyla toplanan bilgilerin uçlara (spoke) dağıtılarak alt veya üst pazardaki teşebbüsler arasında iş birliğinin sağlandığı bir karteldir.

Esasen dikey ilişki içerisindeki sağlayıcı (B) ve perakendeci (A) arasındaki kendilerine dair rekabete hassas bilgilerin kendi aralarında değişimi tek başına ihlal sebebi olmayıp söz konusu bilgilerin dikey ilişki içinde bulunulan teşebbüs aracılığıyla alt veya üst pazardaki rakiplere (C) ulaştırılması rekabet ihlali oluşturmaktadır.

Somut olay kapsamında yapılan yerinde incelemede, ilgili şirketin organize perakendecilerinin yeniden satış fiyatlarına müdahale ettiğine yönelik birtakım belgeler elde edilmiştir. Bu belgeler kapsamında ilk inceleme raporu hazırlanmış ve ilk inceleme raporunca ön araştırma yapılması gerektiğine karar verilmiştir.

Ön araştırmada elde edilen WhatsApp konuşmaları ve fotoğrafların içeriğinde yer alan 01.03.2017 tarihindeki yazışmalarda “Biz aynı anda geçeceğiz dedik müşteriye.” ve “haftaya salı günü çözelim aynı anda geçelim” ve “4 tane a101 den etiket yada kasa fişi istiyorlar aksi takdirde bir gün sonra fiyatı tekrardan düşürmek durumunda kalacaklarını belirttiler” ifadeleri, ilgili teşebbüs tarafından raf fiyatlarının artırılmasına ilişkin olarak perakendeciler arasında koordinasyon sağlandığının göstergelerinden biri olduğundan delil niteliğinde kabul edilerek hakkında soruşturma başlatılan teşebbüsün  Kanun’un 4.maddesini açıkça ihlal ettiğini ortaya koymuştur.

Somut olayda soruşturma süreci devam ederken ilgili şirket tarafından uzlaşma talep edilmiştir. Rekabet Kurulu uzlaşma talebini kabul etmiş ve soruşturma neticesinde ihlalin uzlaşma ile çözümlenmesine karar verilmiştir.

“Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hâkim Durumun Kötüye Kullanılmasına Yönelik Soruşturmalarda Uygulanabilecek Uzlaşma Usulüne İlişkin Yönetmelik” 15.07.2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Uzlaşma kurumu, teşebbüslerin inceleme konusu ihlali gerçekleştirdiklerini kabul etmeleri ve kendilerine tanınan birtakım haklardan vazgeçerek incelemenin erken sonlandırılmasına olanak sağlamaları karşılığında cezada indirim elde etmeleri ve birtakım tedbirler üzerinde uzlaşılması esasına dayanan yöntemlerden biridir.

Uzlaşma yönetmeliğinin 8. maddesinin ilk fıkrasına göre uzlaşma tarafının, uzlaşma ara kararında bildirilen hususları kabul etmesi halinde, ihlalin varlığını da kabul etmelidir. Uzlaşma sonunda yüzde ondan yüzde yirmi beşe kadar indirim uygulanması karşısında ilgili teşebbüs uzlaşma sonucunda idari yargıya başvuru haklarından feragat etmektedir. Bu nedenle uzlaşmanın yargı yoluna başvurudan feragat hükmü içerdiğinden uzlaşma hususunda teşebbüsler tarafından tereddüt duyulmaktadır. Ancak ihlalin neredeyse kesin olduğu durumlarda uzlaşma ilgili teşebbüs için tercih edilmesi ekonomik açıdan fayda sağlayan bir hukuki yoldur.

SONUÇ

Rekabet Kurulunun 29.12.2022 tarih ve 22-57/889-M sayılı kararı ile teşebbüsün Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik yürütülen soruşturma kapsamında gönderilen nihai uzlaşma metni 02.03.2023 tarih ve 36164 sayı ile 30 gün yasal süresi içerisinde Kurum kayıtlarına intikal etmiştir.

4054 sayılı Kanun’un 16. maddesinin üçüncü fıkrası; “Bu Kanunun 4, 6 ve 7 nci maddelerinde yasaklanmış davranışlarda bulunanlara, ceza verilecek teşebbüs ile teşebbüs birlikleri veya bu birliklerin üyelerinin nihai karardan bir önceki mali yıl sonunda oluşan veya bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar idarî para cezası verilir.” hükmünü amirdir. Ayrıca 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin yedinci fıkrasında “Uzlaşma usulü sonucunda idari para cezasında yüzde yirmi beşe kadar indirim uygulanabilir…” hükmü yer almaktadır. Somut olayda uzlaşma kurumuna başvurulmuş ve uygulanan idari para cezası %25 oranında indirilmiştir.

Buna göre ilgili teşebbüsün Kanun’un 4.maddesini yeniden satış fiyatının belirlenmesi suretiyle ihlal ettiği için idari para cezası uygulanması gerektiğine, 4054 sayılı Kanun’un 43. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca uzlaşma usulü sonucunda teşebbüse verilecek idari para cezasında %25 oranında indirim uygulanmasına karar verilmiştir.

 

Soru ve önerileriniz için ulaşabilirsiniz.

Celik & Atci Attorney Partnership

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *